Bakan Yıldırım: İstanbul-İzmir Otoyolu 2 yıl erken bitecek.
İzmit Körfez Geçiş Köprüsü'nün Dilovası'ndaki şantiyesini ziyaret eden Bakan Yıldırım, burada çalışmalarla ilgili yetkililerden bilgi aldı.
Yıldırım, daha sonra tekneyle Yalova tarafına geçerek, yapımı devam eden otoyol üzerinden Bursa'daki Samanlı Tüneli'ne gitti.
Samanlı Tüneli'nde gazetecilere açıklama yapan Bakan Yıldırım, İzmit Körfez Geçiş Köprüsü'nü dünyanın en büyük dördüncü köprüsü olarak nitelendirerek, kullanılan tel halatların 80 bin kilometre uzunluğunda ve uç uca konulduğunda dünyanın çevresinin iki katından fazla olduğunu belirtti.
Projeyi tamamen Türk mühendisleri, Türk işçileri ve karayollarının fedakar çalışanlarının gerçekleştirdiğini vurgulayan Yıldırım, "Projede alt yüklenici olarak Japonlar var. Eskiden biz birinci ve ikinci köprüyü de yaptık. Orada yabancılar müteahhit, bizim firmalar taşerondu" diye konuştu.
Bakan Yıldırım, Türkiye'nin AK Parti iktidarında aldığı mesafeyle dünyanın en büyük projelerini kendi insanının aklıyla ve gücüyle gerçekleştirir duruma geldiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bu, o örneklerden en güzelini teşkil ediyor. Bugünkü ziyaretimizin ana amacı, hizmete vermeden önce yani Yalova-Kocaeli bağlantısında İzmit körfez çıkışına kadar olan 40 kilometrelik bölümü hizmete açacağız öncelikle. Onun açılışından önce incelemesini yapıyoruz. Mayıs ayının sonu itibarıyla İstanbul'dan köprü kesimine dahil İzmit köprüsü de dahil İznik çıkışına kadar açılmış olacak. Bu senenin sonuna doğru da İstanbul-Bursa çevre yolu arası tamamen biterek, trafiğe verilecek ancak İstanbul-İzmir arasında toplam 433 kilometrelik bölüm Balıkesir'de, Manisa'da, İzmir'de de çalışmalar devam ediyor. Yıl sonunda 22 kilometrelik İzmir-Kemalpaşa otogar çıkışına kadar da bitmiş olacak. Geri kalan Bursa-Manisa arası da peyder pey 2018 yılına kadar tamamlanmış olacak."
"İşin üçte birlik bölümü tamamlandı"
İstanbul-İzmir Otoyolu ve Körfez Geçiş Köprüsü'nün finansman maliyetinin 9 milyar dolar olduğunu anlatan Yıldırım, "Bugüne kadar kamulaştırma artı yapım olarak harcanan kısım 12 milyar Türk Lirası. Demek ki hemen hemen üçte birlik bölümü işin tamamlanmıştır. Altyapıda bu daha yüksek bir orana tekabül ediyor" diye konuştu.
Yıldırım, İstanbul-İzmir Otoyolu tamamen bittiğinde İstanbul'dan İzmir'e yaklaşık olarak 3 saatte gidileceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu şu anlama geliyor, Marmara ve Ege Bölgesi artık birbiriyle birleşmiş oluyor. Ülke nüfusunun yüzde 40'ını ülkenin milli gelirinin yüzde 65'ini üreten bu bölge, yani İzmir, İstanbul, Bursa, Kocaeli, Yalova, Balıkesir ve Manisa adeta birbirleriyle komşu kapısı haline gelecek. Bölgedeki ekonomi çok daha büyüyecek. Bölgenin refahı daha çok artacak. Ülkemizin üreten, ihracatını artıran bu bölge tamamen gelecek dönemde Türkiye'nin 2023 hedeflerinin gerçekleştirilmesinde bir lokomotif görevi üstlenecektir."
"Proje 2 yıl erken tamamlanacak"
Çok uzun yıllardır konuşulan ama bir türlü gerçekleşmeyen bu projenin 2002 yılında AK Parti'nin iktidara gelmesiyle hayal olmaktan çıktığını ve dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla çalışmaların başladığını aktaran Yıldırım, "Proje fiilen başlayalı 3 yıl oldu ama 2 yılımız daha var tamamen bitmesi için. Aslında sözleşmede öngörülen bitirme zamanı 7 yıl. Dolayısıyla 2 yıl erken, yani 5 yılda projeyi tamamlamış olacağız. Bu da bir başka rekor olacak" ifadelerini kullandı.
Bakan Yıldırım, şu bilgileri verdi:
"Köprüden ilk geçiş mayıs ayı sonunda mümkün hale gelecek. 6 dakikada İzmit'ten Altınova tarafına geçmiş olacağız. Bazen basında 'Köprüden geçiş pahalı, bu kadar pahalı geçiş olur mu' diye haberler çıkıyor. En pahalı hizmet olmayan hizmettir. Bunun böyle bilinmesi lazım. Bu tamamen yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirilen bir projedir. Takdir edersiniz ki buraya 30 katrilyon lira para yatıran işletmecinin bu parayı belli bir süre içerisinde toplaması lazım. Bu projenin yapılış şeklini kısaca şöyle görmemiz lazım, peşin yaptırıyoruz, taksitle ödüyoruz. Burada geçen trafik garantisi eksik kalırsa, devlet olarak farkını biz vereceğiz, eksik kalmazsa zaten bir şey yapmak gerekmiyor. İzmir-İstanbul arasını hesap ettiğimizde her halükarda diğer yollara göre burası çok cazip. Avrupa'daki dünyanın diğer yerlerindeki buna benzer yollarla kıyasladığımızda burası geçiş ücretleri bakımından, otoyol kullanım ücretleri bakımından en ucuz yol olarak anlaşılması gerekir."
Bakan Yıldırım, açıklamasının ardından beraberindekilerle ve kendi kullandığı araçla, 3 bin 591 metreyle Türkiye'nin 3 şeritli en uzun tüneli olan Samanlı Tüneli'nde incelemelerde bulundu.
Tamamlandığında dünyanın en büyük orta açıklığa sahip dördüncü asma köprüsü olacak Körfez Geçiş Köprüsü'nde incelemelerde bulunan Yıldırım, iş güvenliği uzmanlarıyla "kedi yolu"nda yürüyerek işçilerle fotoğraf çektirdi.
Yıldırım, gazetecilere yaptığı açıklamada, Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyol Projesi kapsamında 1 milyon civarında ağaç dikildiğini söyledi.
Türkiye'nin en uzun 3 şeritli 2 tüneli ve 2 bin 200 metreyle Türkiye'nin en uzun viyadüğünün bu otoyol üzerinde yer aldığını dile getiren Yıldırım, "her yönüyle tam bir sanat eseri" olan Körfez Geçiş Köprüsü'nü ve otoyolu ülkeye kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.
Yıldırım, bir gazetecinin "Tamamlandığında yine Körfez Geçiş Köprüsü mü diyeceğiz, yoksa başka bir isim düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine, "Biz işimizi, köprümüzü yaparız, gerisine bakmayız. Elbet bir isim verilir. Bu köprünün en layık olduğu ismi mutlaka vatandaşımız düşünecektir. Gerekirse bir yarışma açılır ve ona göre de karar verilir. Önemli olan eserin kendisidir. İsmi öyle bir isim olmalı ki ülkemizin geçmişine ışık tutan, kalkınmamıza yön veren şahsiyetler veya yerler isim olarak seçilebilir. Ona önümüzdeki günlerde karar veririz" ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin Güneydoğu'daki terör olaylarının devam eden projeleri nasıl etkilediğini sorması üzerine Yıldırım, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin geleceğini inşa ediyoruz. Biz inşa ediyoruz, terör örgütü yıkıyor. Yapmak bizim işimiz, yıkmak onların işi. Ben milletimin sağduyusuna güveniyorum ve ülkemizin bağımsızlığı, birliği, beraberliği için hayatını ortaya koyan ve canla başla mücadele eden bütün güvenlik güçlerimizi tebrik ediyorum. Tabii ki şehitlerimiz var canımız yanıyor ama vatanımızın toprak bütünlüğü, milletimizin birliği ve beraberliği için elimizden geleni yapacağız. Bu topraklara Kurtuluş Savaşı'nda da namahrem eli değmedi, bu ülkenin bağımsızlığına birliğine kasteden iç ve dış düşmanlarına o dönemde de fırsat verilmedi bundan sonra da verilmeyecek."
"Kime hizmet ediyorlar?"
Yıldırım, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaptıkları hizmetin Batı'da yapılan hizmetlerden hiçbir farkı olmadığını vurgulayarak, "Orada da güzel yerler var, orada da havaalanları var, hastaneler, okullar, her şey var ama o güzelim yolların altına bomba koyarak patlatıyorlar. Kime hizmet ediyorlar? Kürtlerin sorunlarıyla ilgilenmek, oradaki yaşayan vatandaşlarımızın çocuklarının gittiği okulu bombalamak mı? Camileri bombalamak mı? Yolları, havaalanlarını havaya uçurmak mı, yollara çukurlar kazmak mı, evleri delik deşik etmek mi? Bunlar mı bölgeye hizmet, Kürt vatandaşlarımıza hizmet?" değerlendirmesinde bulundu.
"Güneydoğu'nun en büyük sorunu Kürt vatandaşlarımızla aramızdaki terör örgütüdür. Terör örgütü vatandaşlarımızla bizim aramızdan çıkmadığı müddetçe bu operasyonlar devam edecek" diyen Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
"Vatandaşlarımızın güvenliği, huzuru her şeyin önünde gelir. Bunun için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Hiç kimse aklının köşesinden Türkiye'yi bölmeyi geçirmesin. Yok öz yönetimdi, şu yönetimdi, bu yönetimdi bunlar zırva. Bu millet asla ve asla bölücülere, bölünmeye fırsat vermez. Onun için bir an önce bu yanlış yoldan dönmelerini bekliyoruz. Önümüzde çok güzel hedeflerimiz var, ülkemizi Cumhuriyetimizin 100. yılına taşıyacak çok güzel projelerimiz var. O yüzden de enerjimizi bu gibi yollarda harcanması asla ve asla uygun değil."