Ali Galip Bey
Bir hafta arayla sektörümüz için iki önemli kayıp. Her ne kadar son yıllarda değerlerimize sahip çıkma adına çok olumlu gelişmeler sektörde görülüyorsa da yine de yeterli değil dostlar.
Meselâ 83 yaşında Hakka yürüyen Saffet ULUSOY merhumu ele alalım. Uzun zamandır hakkında bir yazı yazmak, hayatını kendi dilinden dinlemek isterdim, olmadı, olamadı. Saffet beyin sağlık durumu buna imkan vermedi zaman bulamadık üzerimize düşen insani görevleri bir takım mazeretler üreterek zamanında hareket edemedim girişimde bulunamadım üzerimize düşen bazı görevleri yerine getiremiyoruz ne yazık ki…
Merhum hakkında bir röportaj gerçekleştirebilseydim çok sevdiği otobüsçülük mesleği ve tarihçesi hakkında görüşlerini alabilseydim hatıralarını dinleseydim kayda alabilseydim ne güzel olurdu. .
Ama bize nasip sadece cenazesinde son görevimizi yapmak ve helaleşmek imiş…
Allah rahmet etsin nur içinde yatsın…
Ali Galip Bey için farklı düşünüyorum çok sevdiğim bir dostumu kaybettim. Üzgünüm
Kendisini 1996 Yılında tanıdım benden yaşça büyük olmasına rağmen
ilk gördüğüm andan itibaren bana karşı göstermiş olduğu ilgi sevgi ve nezaket karşılığında etkilendim, zamanla bir dostluk gelişti ben de kendisine terbiye ve saygıda kusur etmedim.
Ali Galip Bey neyi ne zaman yapacağını ve karşısındaki kişiye nasıl davranması gerektiğini çok iyi bilirdi insan sarrafıydı, geniş bir kültüre sahipti.
Dinlemesini ve dinletmesini bilirdi hali ve sohbeti hoştu. Ali Galip Beyle tarih,tasavvuf,politika, sektör sorunları konusunda sık, sık sohbetler ederdik..
Birçok konuda anlaşabildiğimiz gibi bazı konularda anlaşamazdık alınganlık göstermez sohbet ve ziyaretlerini aksatmazdı. İfade ettiği fikrinde ısrarcı olmaz, kabul ettirmeye çalışmaz ancak doğru bildiğinden taviz vermezdi. Emredici bilgiç ve didaktik konuşmazdı genelde gazeteci mesleği gereği dinleyici olurdu.
İnsanlar öldüğünde kıymeti daha iyi anlaşılır. Benim tekamülüme katkısına inandığım hayırla yad ettiğim Ali, GALİP Bey İçin keşkem yok
Bir dostumu kaybetmenin hüznü var.
Vefatından on gün önce sağlık sorunları nedeniyle yaşadığı Belek’ten dönmüş ve beni ziyarete gelmişti, solgun ve yorgun görünüyordu.
Kendisine latife yaparak biz sizi Antalya’ya dinlenin gençleşin diye gönderdik her halde siz orada kendinize bakamıyorsunuz sağlığınıza dikkat edin artık bizim için yaşımız kemale erdi bundan sonra sağlığımız için daha dikkatli olmamız gerektiğini söyledim.
Doğru söylediğimi, İstanbul’a torun ve evlatları özlediği için geldiğini bu vesileyle sağlık problemiyle ilgili olarak uzman hekimlerle görüşeceğini ve muayene olacağını söyledi, kendisine şifalar diledim.
Sevgi ve muhabbet göstererek güle güle yanımdan ayrıldı.
Pazartesi gecesi bir toplantıda Manevi evladı olduğunu her fırsatta dile getirdiği Ferhat Kuş, Ali Galip Beyin rahatsızlığının arttığını ve hastaneye kaldırıldığını söyledi.
Rahatsızlığının ciddiyetini o zaman anladım. Üzüldüm
Ne yapabileceğimizi aramızda müşavere ettik ve acilen bir üniversite hastanesine kaldırılması konusunda anlaştık.
Dünya işleri telaşıyla süreci takip edemedim randevuların ayarlandığını ve hastaneye gidileceğini biliyordum o kadar.
Çok geçmeden de Perşembe akşamı acı haberi aldım .
Meğer acilen Okmeydanı hastanesine kaldırılmış
Vücut kansız kalmış dalak ve kemik iliği kan üretmediği için rahatsızlığı sebebiyle hematoloji servisinde tedavi altına alınmış.
Yapılan tüm müdahalelere verilen taze kanlara tüm tıbbi desteklere cevap vermemiş.
Haberi veren en yakınlarına Allah’tan rahmet diledim önce, sonra yakın dostlara ve tüm üyelerimize sektöre haber verdim.
Sektörel basına web sitelerine bakıyorum tamamı vefat haberini manşetten birinci haber olarak anında verdiler.
TGC üyesi ve sürekli basın kartı sahibi olması nedeniyle ulusal basın büyük ölçüde Ali Galip Beyin vefat haberini verip okuyucularını bilgilendirdi, veremeyen sorumsuz gazeteler de vardı.
Ali Galip Beyin Otogar Camii’nde kılınan cenaze namazında, ailesi, dostları, sevenleri, Otomotiv üreticileri temsilcileri sektörel basın mensupları Otobüs taşımacılığı sektör mensupları,Otogar çalışanlarının vefalı isimleri cenazede hazır bulundular.
Avlunun baş tarafında ‘sâkin ve sessiz’ duran, tabutun başında merhumun eşi, oğlu ve ailesi metanetle duruyordu. İlerledim ve kendilerine başsağlığı diledim.
Ali Galip Bey Büyük Ruhlu bir insandı efendiydi, bir dava insanıydı, kendini bu sektöre adamıştı.
Ulusal basından üst düzey yöneticilikten geleceksiniz. tüm maddi ve manevi riskleri göze alacaksınız, otobüs sektörü için bir gazete çıkaracaksınız.
Tüm haksızlıkları yılmadan çekinmeden dile getireceksiniz, maddi sıkıntılar yaşayacaksınız, hakkınızda yüzlerce dava açılacak tazminatlar ödeyeceksiniz, yılmayacaksınız mücadelenize devam edeceksiniz.
Kimin için inandığı bir dava ve inanç uğruna
Bu çaba ne için yapılır sadece maddi kazanç için olduğunu kimse söyleyemez. İdealistlerin ve doğuştan muhaliflerin dışında kimse bunun cevabını doğru veremez.
Ali Galip Beyin bir felsefesi vardı tüm haksızlıkların ve yanlışların karşısında olmak.
Sektör için de bir ideali vardı Sektörün TÜSİAD ını kurmak.
Sadece Şirket sahiplerinin ve Patronlarının temsil edileceği bir üst karar organı yerine geçecek bir oluşum.
Maalesef bu hayalini çok çalışmasına uğraşmasına rağmen gerçekleştiremedi.
Ali Galip Vural insan olarak bu dünyaya geliş gayesine uygun yaşadı ve üzerine düşen görevi en mükemmel bir şekilde yerine getirdi.
Güle Güle Gazetesinde yaptığı vurucu flaş haberler unutulmayacak
Kısa ve öz olarak yazdığı başyazılar kimseyi kırmadan acıtmadan yaptığı muhalefet yazıları unutulmayacak.
Sektördeki haksız uygulamalar karşısındaki taviz vermez tutumu maddi menfaat için el etek öpmemesi önüne sürülen tüm maddi destekleri elinin tersiyle itmesi sektör basını için ders niteliğindedir.
Bizim sektörümüzün içinden eğitimli insanlar olmasına rağmen gazeteci çıkmadı, Ben şahsen onun teşvikleriyle yazmaya başladım sektörde yanlış bildiklerimi onun sayesinde düzelttim.
Yeri hiçbir zaman doldurulmayacak sektörümüze katkıları ahde vefa duygusu taşıyanlar tarafından unutulmayacaktır.
İnsanlar doğar yaşar ve ölür ama yaşadığı sürece ve kendisinden sonrakileri aydınlatmak çok az faniye nasip olur.”
Ali GALİP VURAL Bizim sektörümüzü aydınlatan ender fanilerden biriydi.
Tüm kaybettiğim ebediyete uğurladığım sevdiklerimde olduğu gibi yaşadığım sürece bu ayrılık bende hep derin bir hicran yarası olarak kalacaktır.
Ruhun şad olsun, efendi hazretleri.
Güle Güle sevgi ve muhabbetle hakka kavuştuğuna inanıyorum.
Biz kalanlara ise cenaze namazını kıldıran hocanın söylediği “En büyük dersin insanlar için ölüm olduğu ve bu dünyanın fani ve geçici olduğu”gerçeğidir.