3. Bogaziçi Köprüsü temel atma töreni dualarla yapıldı
Başbakan Erdoğan, Garipçe'deki 3. Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu temel atma törenindeki konuşmasına, "Bir hadise muhatap olan bir Osmanlı padişahının ve onun kudretli komutanlarının, onun güzel askerlerinin ordusunun bir çağı, karanlık çağı kapatarak, aydınlık çağı açtığının 560. yıl dönümünde sizlerle bir aradayız" diyerek başladı.
İstanbul'un değişik yerlerinde sabah saatlerinden itibaren çeşitli kutlamalar yapıldığına ve bunların gece geç saatlere kadar süreceğine değinen Erdoğan, "Bu vesileyle, İstanbul'un fethini gerçekleştiren o şanlı padişahı, komutanlarını, neferlerini rahmetle yad ediyorum. Ruhu şad olsun. Fatih Sultan Mehmet, bundan tam 560 yıl önce bugün, İstanbul'u fethederek, tarihin akışını değiştirmiş ve karanlık bir çağı kapatıp, aydınlık bir çağa kapılarını aralamıştır. Fatih Sultan Mehmet Han, bize, İstanbul başta olmak üzere muhteşem şehirler bırakmakla kalmamış, fetih ruhunu da kendisinden sonra gelen nesillere miras olarak devretmiştir" diye konuştu.
Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet'in "Hüner, bir şehir bünyad etmektir/Reaya kalbin abad etmektir" dizesini aktararak, şöyle devam etti:
"Cihanı titreten, döneminin en büyük ordularına kumandanlık eden, cihan devleti Osmanlı'ya sultanlık eden Fatih Mehmet, asıl hünerin, şehirler imar etmek olduğunu, asıl hünerin, halkın kalbini kazanmak olduğunu ifade etmiştir. Gerek Fatih, gerek ondan sonra gelen idareciler, başta İstanbul olmak üzere bize ait tüm şehirlerde gerçekten çok büyük eserler inşa ettiler. Edirne'de Selimiye'den İstanbul'da Süleymaniye'ye, Hicaz'da Medine İstasyonu'ndan Beyrut'ta hükümet sarayına, Diyarbakır'da Behrampaşa Camii'nden Bosna'da Drina Köprüsü'ne kadar var olduğu tüm coğrafyada Osmanlı, halkın kalbini abad edecek kalıcı eserler bırakmıştır.
Osmanlı'nın şairin deyimiyle, ülkeler değil, gönüller fetheden, arkasında çil çil kubbeler bırakan bir medeniyet anlayışı vardır. İşte bizler, geçmişimizden, ecdadımızdan aldığımız ilhamla, İstanbul'da, diğer 80 vilayetimizde tarih yazmaya, tıpkı ecdadımız gibi, tarihe eserler bırakmaya devam ediyoruz. Bugün İstanbul'da, İstanbul'un fethinin 560. yıl dönümünde sizin huzurunuzda bir kez daha tarih yazıyor, bir kez daha dev bir projenin temellerini
atıyoruz."
Başbakan Erdoğan, "İstanbul'da 7 tepeye 7 önemli eser" dediklerini ancak bugününİstanbulu'na 7 eserin yetmeyeceğini belirterek, bu eserlerin dünyada adından bahsettirecek eserler olduğunu söyledi.
Bu eserlerden birinin, temeli atılan ve "3. gerdanlık" olarak boğazda yer alacak 3. Boğaz Köprüsü olacağını kaydeden Erdoğan, bir medeniyet şehri olan İstanbul'a, tüm özellikleriyle bir medeniyet projesi kazandırdıklarını bildirdi.
Erdoğan, raylı sistemiyle köprünün farklı bir özellik içerdiğine işaret ederek, "Nasıl ki Marmaray'da Pekin'i Londra'ya bağlayan bir yüksek hızlı tren varsa, burada da inşallah yine aynı şekilde çok farklı makasla birlikte bunun bir alternatifini görmüş olacağız. Artıkİstanbul içinde ağır vasıtalar görmeyeceğiz. Ağır vasıtalara cevap ve diğer köprülere alternatif burası olacak. Bağlantı yollarıyla çok farklı bir görüntü arz edecek. Hepsinden de öte bu köprü, aynı zamanda çevreyi korumaya yönelik özellikleri olan bir köprü olacak. Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin ardından bu muhteşem şehre, bu köprüyü inşa ediyor, üçüncü bir gerdanlığı takıyoruz" şeklinde konuştu.
Erdoğan, Garipçe'deki 3. Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu’nun temel atma töreninde yaptığı konuşmada, kısa bir süre önce ihalesini yaptıkları yılda 100 milyon insan kapasiteli 3. havalimanının, dünyanın çok bahsedeceği bir havalimanı olacağını söyledi.
Bazılarının bilmediğini, "ağzı olanın konuştuğunu", bu havalimanının nerede yapıldığından haberi olmadığını ifade eden Erdoğan, "Televizyonda dinliyorum zaman zaman. 'şu kadar ağaç kesiliyor, bu kadar ağaç kesiliyor.' Nerede yapılıyor bu? Haberi yok. Buraları gelip görse, görecek ki, adeta savaştan çıkmış bir coğrafya. Daha önceleri oralar kömür ocakları. Kömür ocakları bu tür yerlerdi" diye konuştu.
Erdoğan, şimdi orada modern ve insan odaklı bir projenin hayata geçtiğini belirterek, Atatürk Havalimanı’nın ihtiyaca cevap vermediğini, vatandaşın gecikmeli kalkışlar ve inişler sebebiyle şikayetçi olduğunu anlattı.
Yeni havalimanının 5 pisti, modern terminal binaları ve çok sayıda körüğü bulunacağını dile getiren Erdoğan, böylece şikayetlerin de ortadan kalkacağını kaydetti.
Erdoğan, "Buradan milletimiz olarak siz kazanıyorsunuz , devletiniz buradan kazanıyor. Güçlü bir Türkiye’yi bu şekilde imar ediyoruz" dedi.
Başbakan Erdoğan, yakın zamanda Kanal İstanbul’un ihalesinin yapılacağını belirterek, şöyle konuştu:
"Şimdi bununla ilgili de çok konuşacaklar, çok bağırıp, çağıracaklar. Ama kervan yolda gerek, bizim işimiz var. Yapmamız gerekenler var. Şu güzel boğazda sorun, kaç tane kıvrımlı ya da sıkıntılı yer var? Bilmezler. Ama biz bu dersi çok çalıştık. Bir Independent’i unutamayız. 7 ay yanan o geminin İstanbul’a ne denli korkular yaşattığını unutamayız. Ama onların öyle bir derdi yok. Bu çevrecilik anlayışının lafla değil alternatiflerini üretmek suretiyle inşallah Karadeniz’i Marmara’ya bağlamak suretiyle, bir taraftan bu ağır tonajlı gemilerin geçişine imkan hazırlayacağız. Orayı da yap-işlet-devret modeliyle yapacağız ve ama onun her iki tarafında da modern, şehir inşa ederken, nüfusu istanbul’a çekmek değil, İstanbul’un içindeki yerleşik nüfusu buralara doğru dağıtmanın da planını yapıyoruz."
"Bunların aklı bu tür yatırımları alır mı?"
Başbakan Erdoğan, Kanalistanbul ile de bu işin bitmeyeceğini, Marmaray’ın 29 Ekim’de açılacağını ifade ederek, "Hamdolsun bunu inşa etmek de bize nasip oldu" dedi.
Marmaray’ın güneyinde otomobillerin gelip geçeceği bir başka tünel daha yapıldığını anımsatan Erdoğan, "Bunların aklı bu tür yatırımları alır mı? Denizin altında raylı sistem olacakmış, oradan otomobiller geçecekmiş. Almaz. Alsa bugüne kadar bunlar yapardı. Ama 10 yıla bunları sığdırdık" ifadelerini kullandı.
Yassıada’da yapacakları çalışmalar hakkında da bilgi veren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizde hacmi belki küçük görünüyor ama bir Yaslıada var. ‘Yassı’ demiyorum. Yaslıada… Niye? Orada bir devrin başbakanı, demokrasinin mücadelesinin kahramanı, Menderes idam edildi, idam kararı orada verildi. İki tane bakanı aynı şekilde. Şimdi biz o adayı ve yanındaki Sivriada’yı, ikisini bir bütün olarak ele almak suretiyle demokrasi ve özgürlükler adası yapıyoruz. Orada inşallah oteller olacak, müzeler olacak, ama öyle SİT hattını tehdit eden değil, mevcudu korumak suretiyle sit alanına dikkat etmek suretiyle, mesela Sivriada, taş ocağı olarak kullanılmış. O taş ocağını 1500 kişilik kongre merkezine dönüştüreceğiz. Yapıya uygun şekilde ve uluslararası kongreleri bu iki adada yapabilme imkanına sahip olacağız. Yani misafirlerimiz bu adalara kapanacak, toplantı ve konglereni yapıp ayrılıp gidecekler."
Haliç’te bugünlerde yeni ihaleye hazırlandıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, burada Camialtı ve Taşkızak tersanesine yönelik proje hazırladıklarını söyledi.
Haliç’in içindeki 2,5 milyon metreküp çamuru alıp, Küçükköy’e taşıdıkarını ve Vialand’ı yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Orada bir çevre projesi uyguladık. Çevrecilik adına konuşanlar önce Vialand’ı ziyaret etsiler, gelsinler, görsünler ne oldu, ne bitti diye. Biz laf üretmiyoruz, biz iş üretiyoruz" diye konuştu.
Kaynak.AA