Otobüs Bilet Acentelerinin Durumu ve Geleceği
İletişim teknolojisinde son on beş yılda ortaya çıkan gelişmeler her sektörde olduğu gibi seyahat acenteciliği ve ulaşım sektöründe de etkilerini ciddi olarak göstermeye başladı.
Bu teknolojiyi öncelikle turizm sektörü uluslararası bağlantıları ve yapısı gereği kullanmaya başladı.
Özellikle de internet ve GSM teknolojisi turizm ve seyahat sektöründe daha yakından kullanılan iletişim teknolojilerinin bizim gibi ülkelere oranla çok daha yaygın olarak kullanıldığı ülkeler incelendiğinde, bu konudaki en belirgin etkinin “aracılık” faaliyetlerinde ortaya çıktığı gözleniyor. Yani rezervasyon, bilet satışı, araba kiralama, paket tur satışı, vb. aracılık faaliyetleri iletişim teknolojisindeki gelişmelerden en çok etkilenen alanlar arasında.
Hollanda yapılan bir araştırmaya göre internetin bu alanda yaygın kullanımıyla, seyahat acenteleri ve tüketici arasındaki ilişkilerin önemli oranda değiştiği ve hızla ortadan kalktığı sanal acentelerin ortaya çıktığı ve paylarını sürekli olarak arttırdıkları gözlemleniyor. Gelecek yıllarda seyahat planları giderek artan şekilde internet aracılığıyla yapılacağı, internette bu alanda daha gelişmiş arama sistemlerinin devreye gireceği ve sanal tur operatörlerinin ve seyahat acentelerinin geleneksel gerçek acentelerle rekabet gücünü arttırarak piyasaya hâkim olacakları öngörülüyor. Araştırmada, gelecekte turizm sektöründe büyük acentelerin sanal acenteleri yoluyla etkili rol oynayacağı ve küçük acentelerin büyüklerin etrafında toplanacağı, önümüzdeki iki yıl içinde sektörde kimin kalıcı olacağının daha net ortaya çıkacağı görüşü dile getiriliyor.
Dünyada bu gelişmelere bağlı olarak ülkemizde seyahat acentelerinin geleceği ne olacağı sorusu da gündemde. Acenteler uçak biletlerinden para kazanamıyorlar; komisyon oranları gittikçe azaltılıyor. Bu durumdan en fazla zarar görenler IATA acenteleri ve durum gittikçe kötüleşiyor. İnternetten sıfır servis ücretiyle satış yaparak haksız rekabet yaratan havayolu firmalarına tepki gösteren seyahat acenteleri birleşerek “Hakkıma Dokunma” kampanyası düzenliyor ve havayolu firmalarını bu konuda uyarıyor.
Seyahat acenteciliği sektöründe internet sitelerinde muhtelif platformlarda bu sıkıntılar sıkça dile getiriliyor, araştırmalar yapılıyor, tez hazırlanıyor ve makaleler yazılıyor.
Seyahat acentelerinin dünyada ve ülkemizde gelecekteki konumu ve oynayacağı roller en fazla merak edilen konuların başında geliyor.
Bilgisayar kullanan, internet bağlantısı olan her kişi ister bilgisayarından isterse mobil cihazlarıyla uçak bileti alabiliyor, otel rezervasyonu yapabiliyor, yurtiçi veya yurtdışına seyahat planlamasını yapabiliyor.
Özetle tüketici seyahat acentesine ihtiyaç duymuyor.
Tur operatörlerinin sanal seyahat satış sistemlerinden, uluslararası otel gruplarının satış sistemleri üzerinden her ülkede, her şehirde, otel rezervasyonu yapabiliyorsunuz. Seyahat acentesine gitmeden, satış ofisine gitmeden, tur operatörlerinin ve seyahat portalları üzerinden paket tur satın alabiliyorsunuz, uçak tren ve ulaşım araçlarının biletlerini de bu sistem üzerinden satın alabiliyorsunuz. Acenteye gerek varmı? Bence yok. Gelecek hızla e-ticarete, sanal pazarlamaya doğru gidiyor…
Seyahat acenteleri tur operatörleri geleceklerini tartışırken Şehirlerarası yolcu taşımacıları olarak biz ne yapıyoruz? Gelecekle ilgili nasıl bir plan yapıyoruz? Öngörülerimiz ne yönde? Teknolojinin nimetlerinden istifade ederek, e-hizmetin ve ticaretin bir parçası olalım gibi bir düşüncenin olmadığını görüyorum sektörde.
Peki ama seyahat acentelerinin yaşadığı bu sorun bizim sektörümüzün de sorunu değil mi?
Sektörümüzde var olan bilet satış acenteciliği sistemini artık masaya yatırmamız gerekmiyor mu?
Sektör olarak bilet satış acentelerinin durumu geleceği ne olacak sorusunu sormak yerine yeniden yapılanmak, ortak satış sistemleri kurmak yerine yeni acenteler, bilet satış noktaları açmak peşindeyiz.
Büyük işletmelerde dâhil, ortak bilet satış noktaları oluşturmak yerine yetkili satış acentesi açılmasını teşvik ediyoruz. Yurt Genelinde F1 acente sayısı 2354, F2 ise 174 adet olmuş. Acentelerin yüzde otuz beşinin, işletmenin kendi bilet satış ofisi olduğunu düşünsek satış acentelerinin sayısal olarak çokluğu ve lüzumsuzluğu açıkça görülmektedir.
İletişim teknolojisinin gelişmesi otobüs işletmelerinin, e-fatura ve e-bilet uygulamasına geçmesinin bilet satış acenteleri F1 F2 ler üzerindeki etkisinin ne olacağı sektörce öngörülmüyor, bu konuda maalesef çalışma yapılmıyor.
Sektör bu gün, acenteliğin geleceğinin ne olacağını öngöremediği için, hala yeni bilet satış acentelikleri veriliyor. Bir kısmı, yeni yapılan aktarma terminallerinden ve otogarlardan hala bilet satışı yapılacağını zannediliyor. Yer almanın acentelik yapmanın para bu yolla para kazanmanın peşinde…
Otogar ve yolcu terminallerinden kısa mesafeler dışında bilet satışı olmayacak, yakın gelecekte otogarlar ve terminaller sadece otobüse binilecek inilecek yerler olacak.
Bu konuda yaşanan bir örnek var önümüzde: Havalimanları. Siz hava limanına gelip bilet alıp uçağa binen gördünüz mü?
Uçağa ilk defa binen bile önceden oğluna kızına torununa biletini bir şekilde aldırıp havalimanına geliyor. Havalimanıyla otogarların ve yolcu terminallerinin arasında ne fark var?
Sektörümüzde hala bankodan bilet satılacağı düşünülüyor, bu düşünce üzerinden gelecek planlanmaya çalışılıyor. Seyahat acentelerinde olduğu gibi, otobüs bilet satış acentelerinin geleceği kısa vadede tehlikededir. Belli merkezlerin dışında kapanmaya işlevsizleşmeye mahkûmdurlar.
Acentelik sanal satış sistemlerinde model ne olmalıdır?
Bu konuda ne yapılması gerektiğinin en güzel örneği Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından hayat geçirilen www.ulasim.gov.tr web sitesi üzerinde çalışan, Ulusal Ulaşım Portalıdır.
Otobüs işletmelerimizin birçoğu bu sisteme dâhil olmuşlar, ilgi ücretsiz olduğu için sürekli artıyor.
Ayrıca, biletal.com, obilet, bavul.com gibi özel teşebbüs ticari bilet otobüs bileti satış sistemleri var. Ticari kuruluşlar oldukları için acente mantığıyla çalışıyorlar.
Bu sistemi bizim sektörde birleşerek ortak olarak hayata geçirmemiz ve hizmete açmamız gerekiyordu. Bu birlikteliği maalesef sağlayamadık.
Aklın yolu birdir. Bizim göremediğimizi bağlı olduğumuz Bakanlığımız hayat geçiriyor.
Herkes kendi işin yapsın, ancak biletler ortak bir platform üzerinden ortak satış noktalarından satılsın, bu sistemin sahibi de sektörün birlikteliğiyle oluşturulacak bir şirket olsun. Biz bakıyoruz… Bu konuda para kazanılabileceğini gören bizim dışımızdaki ticari kuruluşlarsa satış sistemlerini hayata geçiriyor, biz de komisyon ödüyoruz.
Havayolu işletmelerinde olduğu gibi sektörün IATA'sı kurulsun dedik, birçok yerde ifade ettik, yazılar yazdık ilgi gösteren olmadı.
Bu birlik sektör tarafından bu güne kadar çoktan kurulmalıydı. Hala da kurulabilir, geç kalınmış değildir.
Sektördeki bakış şu: “Benim zaten web sitem var, kendi sitem üzerinden müşterime satış yapabiliyorum. Acentelik verdiğim işletmeler de sistemim üzerinden bilet satışı yapabiliyorlar. Ne gereği var kendi markamı o markaların içinde kaybedeyim!”
Bu bakış açısı bir dereceye kadar doğru. Ödediğiniz ofis kiraları, personel ücretleri SSK, vergi genel giderler, komisyonlar her acenteye gönderdiğin ücretsiz servisleri maliyetini ortaya koyduğumuzda işletmelere getirdiği yükü hesapladığınızda bilet başı satış maliyetinin ortalama % 20 lerde olduğu belirtilmektedir. İşletmenin servis yükünün ise sefer başı doluluk oranında azalma olması halinde arttığı da aşikârdır.
Bizim söylemek istediğimiz farklı bir şey. Bu portal üzerinden bir satış noktasından sisteme dâhil olan yüzlerce otobüs işletmesinin biletlerini bir noktadan satabileceksiniz, mevcut ulusal veya uluslar arası seyahat sitelerine de bir noktadan bağlayacaksınız.
Ortak servis, ortak altyapı kullanacaksınız. Bilet satış acentelerinin olmadığı yerlerde ortak kiosklar açabileceksiniz.
E-bilet ile ilgili tebliğ yayınlanalı sekiz ay olmasına rağmen büyük işletmeler de dâhil olmak üzere bu işi başarabilen bu izni alan ve hayata geçiren maalesef yok!
Bu platform hayata geçirilebilseydi işletmelere ek maliyet getirmeden ortak sistem üzerinden e-bilet sisteme dâhil olan tüm işletmelerce hayata geçirilebildi, sektör çağ atlardı.
Yine söylüyorum, geç kalınmış değil.
Teknolojinin artık turizmin ve taşımanın esası haline geldiği açık. Mesleğimiz açısından otobüs işletmelerinin geleneksel metotlarla yeniliğe ve teknolojiye kapalı otobüs işletmelerinin ve bilet satış acentelerinin şu anki klasik sistemde kısa vadede ayakta kalabileceğini düşünmüyorum.
Teknolojik gelişimlerin özellikle müşterinin elini güçlendirdiği açıktır. Bunu rekabet etmeye çalıştığımız havayolunda yolcu tercihleri açısından açıkça görüyoruz.
Sektörümüzdeki küçülmeden en fazla zarar görecek olan bilet satış acenteliği, sistemde kökten değişim yapılmazsa orta ve uzun vadede hayatta kalamaz.
Saygılarımla
Nusret Ertürk