Otobüs Kaptanlarının Durumu

Otobüs Kaptanlarının durumu

Tanıdık tanımadık her gördüğüm otobüs kaptanı, "abi bizim durumumuzdan yazılarında hiç bahsetmiyorsun, bizimle ilgilenen yok, dernekler, federasyonlar, sektörel basın bizim sorunlarımızla hiç ilgilenmiyor, mesleki ve sosyal sorunlarımızla, sosyal güvenlik-sigorta sorunlarımızla, üç kuruşa çalıştığımız geçimimize yetmeyen maaşlarımızla, çalışma saatlerimizle, günlük ve haftalık izinlerimizle ilgili hiç söz eden yok. Bu sektöre bu kadar emeği olan şoförlerin derdiyle dertlenecek kimse yok mu?" diye sitem ediyorlar.

Bu sektörde girdiğimden bu güne 45 yıl geçti, sektörün her kademesinde hizmet verdim, bu sorunların istismarların, bir çoğuyla ben de karşılaştım elbette. Size bir örnek vereyim: "3,5 yıl kesintisiz çalıştığım işyerimde ayrıldıktan sonra öğrendim ki her yıl için 1 gün pirim yatırılmış. Toplam 3 gün! Varın siz hesap edin hakkı hukuku. Aradan bu kadar zaman geçti, aklıma geldikçe hâlâ asabım bozuluyor.

Ben hakkımı helal etmedim etmiyorum.

Bu mesleğin emektarları şoförler gecesini gündüzüne katacaklar emek verecekler, asfaltın karasına gözlerinin nurunu akıtacaklar, işverenler bu hakkı vermeyecek. SGK primlerini ödemeyecek veya düşük gösterecek. Bu hangi hakka adalete vicdana sığar bilmiyorum…

Hala bu soruna bir çözüm üretilemedi

Sektörün bugünlerde özlemle baktığı çok para kazandığı günlerde de vardı şoförlerin sosyal sorunları, bu gün de var. Kurumsal işletmeleri dürüst ve ahlaklı hak ve hukuk bilen patronları, işletmecileri, tenzih ediyorum ekbette ama kim ne derse desin, her ne olursa olsun halen de bu istismar sektörde devam ediyor, gerçek budur. Bizim bu işe girdiğimiz yıllarda şoförlerin maaşları harcırahları yan gelirleri bu döneme göre iyiydi. Bu günkü gelir durumları ise yürekler acısı, hatta utanmasalar hiç maaş vermeyecekler!

Özellikle turizm taşımacılığında bazı işletmeler şoförün maaşını asgari ücretten ödeyip sen bahşiş ve hanuttan gelecek komisyonlarla idare edersin diyenler varmış. Böyle düşünen ve çalıştırdığı şoföre bunu diyenlere sesleniyorum, hanut ve bahşişin garantisi var mı kardeşim? Şoförün emeğinin karşılığı olan maaşından işletmeniz için tasarruf etmeyin! Şoförlerin hakkını verin! İş kaybetme korkusuyla yüzünüze söylenemeyen ancak arkanızdan bana söylenenleri ben söyleyeyim. “Para kazanamıyoruz diyor, her yıl yeni otobüs alıyor, milyonluk yatırım yapıyor bu ne iş kardeşim?” diyenler var.

Otobüs şoförlerinin birçoğunun ücretlerinin bu kadar sene sonra bile insan gibi yaşayabileceği namerde, hatta en yakınlarına dostlarına bile muhtaç olmadan hayatını sürdürebileceği, şükredeceği bir seviyeyi ucundan, kenarından yakalayamadığı için üzülüyorum.

Sektörün para kazanamadığı gerekçesinin arkasına sığınarak, birilerinin daha fazla kazanma hırsı, bir çok şeyi alt üst etti. İlk önce göz dikilen gözden geçirilen şoför maaşları ve SGK primleri oldu.

Arkadaşlar dikkat edin sektörümüzü bekleyen en büyük sıkıntı kalifiye yetişmiş şoför sıkıntısıdır. Usta çırak ilişkisiyle yeni şoför yetişmiyor. Üniversitelerden yılda ortalama 150 şoför yetiştiğini düşünelim. Bunların birçoğu devlete kapağı atmanın peşinde. Üniversite mezunu otobüs kaptanı bu maaşlarla bu sektöre gelmiyor. Gelmemelerinin en önemli sebebi, düşük maaş ve sosyal güvencenin olmaması, çalışma saatlerine ve mesailerine uyulmamasıdır.
 
Biz sektörde şoförlerin maddi ve manevi sorunlarına eğilmez bir iyileşme yapmaz isek yetişmiş kalifiye şoförleri de elde tutamayacak bir duruma düşeceğiz. Kalifiye şoför bulamak sektörün yakın gelecekte en büyük sıkıntısı olacaktır.

Uluslararası taşımacılar, belediyeler, şehir içi toplu taşımacıları, özel halk otobüsleri çalıştıracak şoför bulamıyor. Servis ve okul taşımacıları ise emekli şoförlere bel bağlamış durumda.

Otobüs şoförlerinin çalışma saatleri, yaz kış demeden iş şartlarının zorluğu ve çalıştığın şirketin özel uygulamalarının yıpratıcılığına ilaveten her gün gece gündüz demeden yüzlerce km yol gidip aynı zamanda arkanda taşıdığın yüzlerce yolcunun sorumluluğunu taşımanın şoförleri yıprattığını ve bu insanları hangi düşüncelere yöneltebileceğini az çok tahmin edebiliyorum. Şoförler bu durum yüzünden daha iyi bir çalışma şartları olan bir iş bulup mesleği bırakmak veya çalışma şartlarının daha iyi olduğu bir işe yatay geçiş yapmak düşüncesinde. Çalışma şartları ağır, mesai belli değil kazancı az, sosyal güvenliği ve güvencesi yok, sahipsiz meslek bir meslek olarak görüyorlar yaptıkları işi. Bunu otobüs kaptanı olarak görev yapan işletmelerin şoförlerinden daha az duyuyoruz. Bireysel taşımacı çalıştıran işletmelerin sorumlu işletme müdürlerinin ise yukarıdaki psikolojiyi benden iyi bildiklerine ve bu tehlikeyi gördüklerine eminim.  

Otobüsün üzerinde hangi şoför olduğu belli değil, İşletmeye şoför isimi ve bilgileri Hasan ve Hüseyin, kaptan olarak bildirilmiş yapılan denetimde Otobüste kel alaka Şaban isimli kaptan var! Soruyorsun Hasan kaptan nerede? Abi, onun işi vardı beni gönderdi!
Kontrol et edebilirsen!

Anlayacağınız Bireysel taşımacıların araçlarında çalışan şoförlerin durumu pek parlak değil. Kontrol edilemez ve denetlenemez bir duruma gelmiş.
Bir taraftan da tecrübeli şoför eksiği var göz yumuyoruz veya müsamaha gösteriyoruz.

Bu denli önemli bir mesleğin iş kanununun olmaması büyük eksikliliktir. Sektörde çalışma saatlerine riayet edilmemesi, İş akdi ve sözleşmelerinin yapılmaması, SGK primlerinin yatırılmaması ve eksik ödenmesi  bu durumu yaratmaktadır.Ucundan kıyısından bazı kanunlara ilave yapılarak olumlu yönde değişiklik yapılmasına rağmen kesin çözüm üretmemektedir. Geçen yıl çıkarılan 6111 Sayılı Torba Kanun'la yapılan düzenlemeyle taksi ve dolmuş gibi şehir içi ulaşım araçlarında çalışan şoförlerin sosyal güvenliği düzenlendi. Fakat şehirlerarası otobüs şoförleri için hiçbir düzenleme ve zorunluluk yok. Başta TŞOF olmak üzere sektör büyüklerimizin söylevlerinde ve çalışmalarında bu konuya gerektiği kadar önem verilseydi, meclis komisyonlarında bu durum dile getirilseydi otobüs kaptanlarının sosyal güvenliği için mutlaka bir hüküm ilave edilebilirdi. Şimdi özel bir kanunla veya torba kanuna ilave edilecek bir madde ile sorun çözülebilir.

GELELİM SADEDE…

Bireysel olarak çalışan şoförler Bağ-Kur kapsamında kendi kazancından SGK Primi ödemek zorunda. Adam geçimini zor sağlıyor, SGK primini ödeyemiyor veya bir az ödemiş ondan sonra ödememiş. Çoğunluğu Bağ-Kur'a borçlu.

Torba yasa ile çıkarılan vergi affı Bağkur ve SSK'lıları da kapsıyor. 1 Aralık 2014 tarihine kadar müracaat edilmesi halinde Bağ-Kur borçları faizleri silinerek yeniden yapılandırılabiliyor. Meslektaşlarımız bu uyarıyı dikkate alsınlar.

Sigorta yönünden nasıl bir yol izlememiz gerektiği yönünde kafalarımız oldukça karışık. Bu konuyu birçok otobüs şoförü arkadaşlarımız merak ediyor. Ticari araç sahipleri, özellikle bir otobüsü olanlar otobüsünde çalıştırdığı şoförü sigortalı olarak bildirdikleri takdirde basit usule tabi olmak için aranan genel ve özel şartları sağlayamayacakları ve gerçek usulde vergi mükellefi sayılacakları endişesiyle çalışanlarını kayıt dışı çalıştırmayı tercih edebilmektedir. 

Bu endişenin yanı sıra hiç şüphesiz sektörde kayıt dışılığının yaygın olmasının nedenleri arasında; ödenecek sigorta primlerinin yüksek olması, kendi sigortalılığı için ödeyeceği primin üstüne bir de yanında çalıştırdığı işçisinin priminin eklenmesi ile prim ödeme yükünün iyice artması ve daha fazla kazanç sağlama isteği de eklenebilir.

 

Sonuç olarak yukarıda saydığımız nedenlere bağlı olarak sektörde yaygın olarak kayıt dışı şoför çalıştırılması söz konusudur. Yasa koyucu bu gerçeği dikkate alarak kayıt dışılığın azaltılması ve şoförlere sosyal güvence sunulması amacıyla 5510 sayılı Kanuna ek madde (Ek Madde 6) ekledi. Yasal düzenlemeye göre; "Ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı işyerlerinde kısmi süreli iş sözleşmesi ile bir veya birden fazla kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olan kişilerin sigortalılıkları, kendileri tarafından 30 gün üzerinden prim ödemeleri suretiyle sağlanacaktır." maddesi dahil edildi yasaya.

Bu nitelikte sigortalı olabilmek için ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı işyerlerinde kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışılması ve ay içerisinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısının 10 günden az olması gerekir. Bu nedenle ay içerisinde 10 günden daha fazla çalıştırılanlar normal sigortalı olmak zorundadır.

Bu kapsamda sigortalı olmak için aranan diğer bir şart ise kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışılmasıdır. Yasaya göre, kısmi süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olma şartı aranmaktadır. Ay içinde 10 günden az süre çalışıldığı ileri sürülse dahi yazılı bir kısmi süreli iş sözleşmesi akdedilerek sözleşmenin araç sahibinin kayıtlı olduğu şoförler odasından onaylatılmadığı takdirde bu düzenlemeden yararlanmak mümkün olmayacaktır.

Şoförlerin sigorta hak ve yükümlülükleri; kendilerince veya kendilerini çalıştıranlar ya da bunların bağlı oldukları meslek odalarınca bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten itibaren başlayacaktır. Her ne kadar bu türdeki sözleşmelerin yazılı yapılması ve 15 gün içinde SGK’ya ibraz edilmemesi cezai yaptırıma bağlanmış olsa da geriye doğru sigortalılık tescilinin yapılmaması bu süre dışında müracaat edilmesi sigortalının hak kayıplarına neden olabilecektir. 

Şoförler hakkında malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası ve istekleri halinde işsizlik sigortası hükümleri uygulanacaktır. Bu madde kapsamında ödenen sigorta primleri 4/a yani SSK kapsamında sayılacaktır. Ödenecek prim miktarı ise asgari ücretin 19 katının (takip eden yıllarda 1’er puan artacak) % 32,5’i olacaktır. Belirtmeliyiz ki, bu kapsamdaki sigortalıların işsizlik sigortasına tabi olmayı istemeleri halinde %3 oranındaki işsizlik sigortası primini ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödemeleri gerekmektedir. Bu sigortalılar hakkında, GSS hükümleri uygulanacağından kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler SGK’nın sunduğu sağlık hizmetlerinden faydalanabilecek. Ancak sağlık hizmetlerinden faydalanabilmek için 60 günden fazla için prim borcunun olmaması şartı aranmaktadır. 

Şoförler için özel sigortalılık hakkında da özel bir eksiklikten bahsetmek istiyorum. Bu nitelikteki sigortalılar hakkında iş kazası hükümleri uygulanmadığından Allah göstermesin şoförün iş kazasına uğraması ve sakatlanması halinde kendisine, ölmesi halinde aile bireylerine iş kazasına bağlı gelir yani bir maaş bağlanamamaktadır. Daha önce öngörülemeyen bu eksikliğin bir an önce bir yasal değişiklikle düzeltilmesinde sonsuz fayda bulunmaktadır.

Saygılarımla

Nusret ERTÜRK
TÜM OTOBÜSÇÜLER FEDERASYONU
             Genel Sekreter

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Close Bitnami banner
Bitnami